7 Haziran 2013 Cuma

YAKAMOZ

Merhaba yağmur. Merhaba yasaklı sevdam...
Beni tanımadın mı?
Benim.Yakamoz.
Kendime dair hiç bir fikrim yok.Yakamoz derler bana sadece. Tek bildiğim bu. 
Seni tanıdığım günden beri kendimi unuttum.Kim olduğumu hatırlamıyorum.Ben hiç kimseyim. 
Ancak sen, herşeysin. Sen klişelerle tasvir edilemeyecek kadar kendine özgü bir afetsin.
Ben de ancak seninle var olabilecek bir avuç umudum.
Şu sıralar tek başına anlamı olmayan bir bağlaç tribindeyim. Kendisine anlam katacak devrik bir cümle arayışında olan hor görülmüş ve dışlanmış bir bağlaç. 
ve bağlacı gibiyim mesela. Yağmur ve Yakamoz. 
ile bağlacı gibi. Yağmur ile Yakamoz.
Böyle bir acziyet duygusu işte

Seni yerde ararken gökte bulmuştum.
hem de hiç ummadığım bir zamanda.

Ben yakamozum. Yağmur yağar ıslanırım ben.
uzun süredir kuru bir halde günlerimi sayar durumdayım
İnfaz gününü bekleyen bir mahkumun telaşı içersindeyim
peki sen ne zaman yağacaksın?
ne zaman sırılsıklam edeceksin beni?
kurumuş toprak bile halime acır beni görse.
denizler suyunu paylaşmak ister benimle
geri çeviririm elimin tersiyle. 
ihya etmez beni sizin suyunuz. 
iflah olmam dalgalarınızla
uzak durun.

Ben yakamozum. Güneş doğar kaybolurum ben.
güneş bile acıdı bana. uzunca süre doğmak istemedi kaçıp kaybolmayayım diye
fayda etmedi. belki kaybolmadım ama sensiz hep eksiktim dedim ya
sensiz, gecenin kör karanlığında bile parlayamıyordum eskisi gibi 
sonunda güneş kızdı bana, gücendi.
öyle bir parladı ki, kıskandım, imrendim
yok oldum

Ben yakamozum. Ay ışığı der dururum ben.
varlığımın tek sebebi ay ışığı. 
ama varlık içinde yokluğu yaşadım ben.
yalvardım, yakardım ay ışığına. 
var etme artık beni, onsuz yaşayamam dedim.
güldü geçti bana. umrunda bile olmadım. 
hasretimi hafife aldı. kızdım, gücendim.
zarar verdim varlığımın tek bilimsel gerçeğine
yani kendime, 
vücuduma..

Ben Yakamoz. 
Romantik film sahnelerinin vazgeçilmez figüranı
Duygusal şarkıların vurdumduymaz hayranı

Kim farkıma varır ki benim? 
Kim halimden anlar?
geceleri sahilde piizlenen sakallı şarapçı
sen bir kez olsun bana içmedin
bir kez olsun şiir yazmadın bana
canın sağolsun, kırgınlığım değil sana
sana değil, bu şehire, bu denize hiç değil

ey balıkçılar! 
ağlarınıza takılmayayım
ellerinizle toplayın beni.
teknelerinize alın.
zımparadan bitap düşmüş sandallarınıza
beni de götürün buralardan. 
açılın derin sulara
yağmurun yağdığı ada sahillerine
olmaz mı? 
peki.

Ben neyim ki? 
Asi bir yakamozum ben.
gözlerim yağmuru ister
gözlerim de yok ki benim
olmasın!
canım yağmuru ister
canım ne ki benim
istemesin!

Başkaldıran bir yakamozum ben
Bitmez bu hikaye
sığmam iskele kenarlarına
dar gelir bana okyanuslar

Günahkar bir yakamozum ben
Yazılmaz benim biyografim
dalgalara rüşvet veririm
martıların baş belasıyım

Yalancı bir yakamozum ben
Hep yanlış anlaşılmış
belki yasaklanmış
inkar edilmiş...
işte yakamoz!
ayın denizdeki yansıması, 
ışığı, parıltısı...
hayır değilmişim
öyle değilmişim meğer
ama öyleymişim gibi davranın
devam edin şiirlerinizde yer vermeye
devam edin şarkılarda beni anmaya
küfredip, sökmeyin sazınızdan, kemanınızdan
beni bilim adamlarına bırakmayın
materyalizme yar etmeyin
kim vurduya kurban gitmeyeyim
yakamozum ben
dünyanın en "güzel" kelimesi

Ben yakamozum. Sessiz sessiz ağlar gibiyim.
Hüngür hüngür ağlasam, balıklar kaçıp gider.
balıklar anlamaz derdimden
anlatsam da unuturlar zaten
hem ne anlar onlar aşktan, sevgiden
rakı sofralarında mezedir etleri
darılıp, küsmüyorum ama
onların bir suçu yok 
onlara şiir yazmayanlar
mideye hitap eden kaçak avcılar utansın
fiyatlarına zam yapanlar
utansın

Ben yakamozum. Zaman geldi, gidecek miyim?
Bırak ay gitsin, ben kalayım bu gece.
Umudunum ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder