Merhaba yaban çiçeği. ben bal arısı. bazense eşek arısı.
yaban çiçeği dediğime bakma sana. o zarif ve narin duruşuna "yaban" kelimesi her ne kadar uymasa da, çiçeksin sen sonuçta. uğruna tüm çiçekleri görmezden gelebileceğim, bütün bordo gülleri, sarı laleleri, menekşeleri, nergisleri, kardelenleri, kızıl çiçekleri ama hepsini aklına gelebilecek her bir güzel çiçeği sanat eserlerinden silip süperecek derecede "güzel"sin.
benim penceremden...
Sana nerden rastgeldim yaban çiçeği?
Niye çıktın karşıma söyle bana.
Henüz başka bir çiçeğin acısını atamamışken üzerimden, tüm polenlere tövbe etmişken, beni ben yapan, varlığımın yegane sebebini reddetmişken, nerden çıktın da karşıma çeldin gittin aklımı.
seni sevdim yaban çiçeği
seni sevdim...
sevmek nedir bilir misin sen yaban çiçeği?
bir arı... varoluş sebebi sadece bal yapmaktan ibaret olan bir arı, sevebilir mi?
ben sevdim.
ben isyankar bir arıyım. sevip sevilme hakkını geri isteyen başkaldırmış bir arı.
sevmesine sevdim de yaban çiçeği, sevilmesi yarım kaldı.
bana öyle bakma yaban çiçeği, korkuyorum.
her korkunun kökünde "ölüm korkusu" yatarmış
hayır bu öyle bir korku değil. bu korku aslında başka bir korku.
yaşama korkusu...
seni yaşayabilmenin vermiş olduğu o aklımın alamayacağı iğleti korku.
Derin bir ah çektin içim yandı yaban çiçeği
Kıyamaz gözüm gözlerine
neden ahlayıp vahlarsın yaban çiçeği.
halbuki ben güneş olurdum sana, su olup köklerine, hücrelerine ışık olurdum
neden sızlanırsın ki sen yaban çiçeği
ilaç olur, merhem olurum ben sana
Rüyalarımdan gelip geçersin yaban çiçeği
Varamaz elim ellerine
neden uzatmazsın bana elini yaban çiçeği
benim sana umut ve sevgi dolu gözlerimden başka verebilecek neyim var söyle
göz nakli mi istiyorsun sen nedir?
bir gülümsemene bakardı yaban çiçeği
bir gülümsemene...
Tren yolunda raylar uzar
uzar da sana gider yaban çiçeği
her yol sana çıkar yaban çiçeği
kalbimin odaları, aklımın koridorları
her şey sana, her yer sana çıkar
ama sen de gidiyorsun.
dur, gitme yaban çiçeği
gidersen de beni de götür
Derin bir ah çektin içim yandı yaban çiçeği
Dayanmaz gönlüm hasretine
dayanmaz dayanmasına da dayanmak zorundayım bilirim
bilirim...
sen başkasının çiçeğisin bakma bana öyle
Arzularımdan gelip geçersin yaban çiçeği
Yaslanmaz başım dizlerine
arzularımdan gelip geçtin de, bir türlü gidemedin
ama sadece arzularımdan gidemedin
yoksa gelipte gittiğin herhangi başka bir şey yoktu
Gurbet olunca yollar uzar
Uzar da sana gitmez yaban çiçeği
Dağa gider, taşa gider
Aşka gider, sen gidersin
Benim de başıma gelenler adamı kanser eder
Derin bir ah çektin içim yandı yaban çiçeği
Yetişmez ömrüm gençliğine
yetişmedi de zaten, başkaları çoktan kopardı seni dalından
ben öyle bakakaldım ardından
şimdi o seni koparanlar bilmezler ki çiçek dalında güzeldir
bilmezler ki seni besleyen sevgidir, şefkattir
umarım seni anlarlar
Son nefesimden gelip geçersin
Yağmaz gözüm ellerine
gözlerimin feri söndü yaban çiçeği
benden sana yar olmaz bakma bana öyle
Sevdim inanamayacağın kadar seni yaban çiçeği
Şimdilik hoşçakal
beni sensizliğinle rahat bırak yaban çiçeği
acı çekmek istemiyorum ama beni bırak
acılarımı bi kaşık alkole boğarım iğneyi de kendime batırırım
ben sarhoş bir eşek arısıyım
kime ne zaman tutulacağı belli olmayan
serseri bir eşek arısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder