19 Mayıs 2014 Pazartesi

Gene Geldi, Gene Geldi İşte

Sevgili günlük.
Bi kız vardı hatırlar mısın?
Balık burcuydu, esmer güzeliydi ona öylesine kalbimi kaptırmıştım ki benimle ilgilenmesi için her şeyi yaptım ve sonunda başardım. bana öyle şefkatle yaklaştı ki sonrasında annemin sıcaklığını hissettim onda. sonrasında ben rahat davranmaya başladım nasıl olsa elde ettim tribiyle gereksiz gereksiz kavgaların önünü açtım. ama ayrılacağımızı hiç düşünmemiştim. onu hiç bir zaman aldatmadım. ona hiç yalan söylemedim. okulu nedeniyle ayrılmak zorunda kaldık. ya da arkadaşları onu benden ayırdı. ya da beni mutlu edemediğini düşündü neyse ne bilmiyorum. ardından çok yalvardım çok sabrettim çok da vaz geçtiğimi söyledim ondan kendi kendime ama sabah her uyandığımda geri döner mi umuduyla uyandım. hala bekliyorum. son konuştuğumuzda cidden psikolojisi çok kötüydü. bana erkeklerden nefret ettiğini söyledi. bu umudumu daha da arttırdı niye yalan söyliyim. ben herşeyi sil baştan düzelteceğime inanıyorum çünkü...

Varlığın umudumu okşamaya yetiyor. Kendini ezik mi hissediyorsun? aşık olmanın nesi ezikliktir anlatır mısın? Senden sonra hiç kimseye seni seviyorum diyemedim. belki de seversem yine herşeyi berbat edeceğimden ve kaybedeceğimden korktuğumdan. konu sevgi, aşk olunca hala sen geliyorsun aklıma. içimden atamıyorum ölü bedenini. yapma etme bakışlarına inat vazgeçemiyorum işte sabırla bekliyorum. bunları söylüyorum sen de okuyorsun biliyorum. o yüzden mi kafan rahat. o yüzden mi zarları bu kadar rahat sallıyorsun. vazgeçmiyceğimi sen de biliyorsun dimi? kürkçü dükkanı olmak hoşuna gidiyor dimi. arkadaşların bizi çekemiyor onu da biliyorum. ben herşeyi biliyorum da sen senin için nelerden vazgeçtiğimi bilmiyorsun. senin için herkes üzerime geliyor da benim işime gelmiyor. bu sabretmeler, bunaltıyor. beni üzen ve seni benden uzaklaştıran herkesin gözleri kapansın.

Tehditlerim(blöflerim) için üzgünüm özür dilerim. Sana vicdansız dediğim için, ruhsuz, hain hatta şerefsiz dediğim için ve aklıma gelmeyen daha bissürü kötü söz için şimdi özür diliyorum. özür diliyorum da ne fayda. güvenmiyceksin bir daha onu da biliyorum. bak ben herşeyi biliyorum. dünyayı içimde hissettiğim kadarıyla görüyorum. başkalarının ne derdi vardır bazen göz ardı ediyorum. bana en yakın olan tek sevdiceğime empati kuramadım hiç onu fark ediyorum artık. ya da kendimi mi kandırıyorum şimdi lan bilemiyorum işte kafam çok karışık. yok lan ben hiç bişey bilmiyorum. ne kadar yalan varsa etrafımızı sarmış. ama hiç bi zaman sana büyük yalanlar söylemedim buna, inandığım bütün kutsallar üzerine yemin ederim.

Lan ben niye böyle oluyorum yine. özge vardı bir aralar çocukluk aşkı sonra yağmur vardı yüzüme bile bakmadı onlar. sonra hayatıma sen girdin bana 7 ay boyunca sevgi ihraç ettin. bunun kıymetini niye bilemedim diye debelenip duruyorum şimdi. lan bu ne boktan bi durum. ben iradesi zayıf bir insanım ama ne istediğimi biliyorum. seviyorum ve istiyorum diyorum.hepsi bu

Dünyanın ne kadar pisliği kiri varsa tanıyıp keşfettikçe değerini daha çok anlar oluyorum. tanıdığım suratlar pis yaşanmışlıkları kirli işleri duydukça sade ve duruluğun hülyasına geri dönüyorum. bunları yazıyorum bunlar çok derin duygular. buraya içimi döküyorum. buraya kusuyorum. burada günah çıkardığımı hissedip rahatlıyorum. yapman gereken ve yapmayınca kendini huzursuz hissettiğin bazı şeyler vardır dimi. vücudunda kaşıntın olduğunda kaşınan yeri kaşıma arzusu hissetmen gibi. yapmazsam huzursuz hissediyorum işte kendimi. kaşıdıkça daha da azar ya sonra onu da biliyorum. bak ben herşeyi biliyorum. azmasına çare yok. bir sıcak sevgi sözcüğü bir küçük pohpohlama az geliyor yetmiyor. ağrı kesici niteliğinde oluyor sadece. o bile yok ki...
psikiyatrist lere verecek param yoktu o yüzden kendimi bir kişiye adayıp bütün takıntılarımı bütün problemlerimi bütün sırlarımı aklına gelebilecek neyim varsa ama bütün bunları aktarma gereği hissettiğim bir sevdiceğim olsun istedim. lan dünyanın en basit şeyiydi sadakat.
kalabalığın içinde avazın çıktığı kadar "ben sıradan bir insanım!" diye haykırmazsın dimi. hiç bir sıradanlığın kalmamış olur böyle yaparak.

Anlamıyosun dimi. anlamadığını biliyorum. anlasaydın anladım derdin. bir işaret bir mesaj yollardın gökyüzünden bana. olsun. ben eğer kendim için doğru olanın bu yarayı kaşımaktan geçtiğine inanıyorsam sıkıntı yok demektir. bundan daha güçlü bir işaret bekleyemezdim zaten. ben herşeyi biliyorum. bunu da biliyorum. birşeyler hissediyorum ki sürekli kovalıyorum. içimdeki hisler beni hep SEN yönüne sürüklemekteyse eğer sen dönmesen de olur. ben kendim için doğru olanın bu olduğuna inandıysam eğer gerisi teferruat değil de nedir? geriye kalan gelecek planları, aynı yastığa baş koymaca hayalleri, dokunmak dokunulmak ihtiyacı vesaire falan. bunlar içimde hissettiğim o doğru yolun basit birer kamçısı sadece. yoldan sapmayacağım. yol belli. saptırmaya çalışanlarla iki sigara molası verip yine bu yalnızlığımla baş başa kalmaya devam edeceğim. sana olan sevgimi sayıklamaya, tanıdığım bildiğim herkese ilan etmeye devam edeceğim. ve her defasında ezik rolünü ben üstleneceğim. sen eziklik mi demiştin? ben alıyorum. sen keyfine bak yaban çiçeğim. o kadar çok ezikleşirim ki senin için ezik olmana fırsat bile tanımam eğer tek korkun buysa.

Seni anlatmaya devam edeceğim. sesini duyduğumda gözlerimin büründüğü o çocuksu neşeyi, kalbimin atış hızının ne denli değiştiğini yaymaya devam edeceğim. dokunduğum her kalbe. çevreme, aileme, iş arkadaşlarıma, yol arkadaşlarıma, parkta tanıştığım ağaç olmuş insanlara, sahilde martı besleyen doğa aşıklarına, otostopçu gençlere, şarapçı dayılara, uyuşturucu bağımlılarına, inandığım tanrıya, aklımdaki şeytana, odamdaki duvarlara, yazdığım şiirlere herşeye ve tanıdığım herkese anlatmaya devam edeceğim bu aşk denen ezikliği. anlatayım ki bilsinler. anlatayım ki bi boka benzesin. içlerinden hala değer verenler çıkmakta. kaldı mı böyle mallıklar diyip gülüp geçenlerde aha orda. dünya paranın etrafında döndüğü kadar bunun da etrafında dönüyor bi şekilde.

Onu unuttum dediğim her an yalan söylediğimi fark ettim. ben yalancı bir insanım tamam ama bununla gurur duymuyorum. inkar etmiyorum arkadaş, ne zaman çifte kumruları görsem varlığın sol yanıma derinden bir darbe vurmakta. biz diyememenin ezikliğini bilir misin? bilmemelisin. eziklik bana mahsustur. sen keyfine bak yaban çiçeğim. senin yerine ben üstleniyorum bütün pis işleri. adını kirletmemeliyim adın temiz kalmak zorunda. incinirsin, kırılırsın. kaldıramazsın. ben de o güç var, bilirsin. o yüzden beni bulmuştun. ben herşeyi biliyorum. inandığım yolda sabırla bekliyorum. inanmadığı bir işe hayatta kalkışmayan ben
inandığım bu yolda
umudumu,
sabrımın gücünü
ve dahasını
kendi benliğimden elde ediyorum.
sen keyfine bak
sen kendi şarkına bak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder