karanlığa değil lan bildiğin kendime sövüyorum. ve avazım çıktığı kadar susuyorum. anlarsın ya hayattan bezdiren aşık zırvaları. işte o hikayedeki mal benim. seni tandığım güne lanet olsun şeker pembesi. ama seni seviyorum. sevmiyecektim aslında seni. öyle bi geçerken uğramıştım sadece. dalgamı geçip defolup gidecektim. gidemedim ama. dur nereye gidiyorsun daha ağzına sıçmadım dedin sen. bunu dedin ama ben duymamışım işte. müzik son ses açıktı ondan herhalde. hasan sabbah'ın müritlerine yaşattığı dünya gibiydin. kapıldım içinde kendimi kaybettim. sonunda laf ebesi olacağımı bilsem kaybeder miyim hiç. adını koluma bile kazıyabilirdim bi kaç dakika daha yalanlarına inansaydım. sen bana hiç yalan söylemediğinden dem vurdun sürekli. belki de doğrudur. ben boşuna umut biçtim. piç değildim çünkü. aşkın gözü miyoptur. dünyadaki tüm aşkların içine sıçayım. ne aşkmış beeee.
ben burdayım ama gitmiycem. gidemem yani yapamam. kafamı şeyapmışlar ya benim gidemem ondan. ağlayan palyaço sendromu bunun adı. adını ben koydum. komiklikler şakalar falan. kralın soytarısı iş başında. ben aç kalmam lan. bu meslek yapışmış üzerime. bakir öleceğim derken boş konuşmuyordum. boş konuşmam ben asla. yapamam ben bişey hissetmediğim birisinin içine girmeyi. bana karşılık vermeyene de bişeyler hissetmeyeceğime göre. e kimse bu soytarıya aşıkta olmaz. parçaları birleştir şimdi? heh o benim işte.
###spoiler### bak tribe girdim yine. geçicek lan biliyorum. hepsi geçicek. ###spoiler###
geçene kadar böyle ama. deli cevatla karşılaşsam sokakta bu kadar ağlamazdım lan. senelerdir kürek sallıyorum ben. kartal sahilden adalara gitmeye çalışan biri gibiyim. ama sahilden çıkamadım henüz. adalar orda. eşşek gibi karşımda duruyor işte. göz kırpıp duruyor gel diye. gelicem ama dalgaları aşamıyom ki la. tam aha iskeleyi terkettim bu sefer oldu galiba dediğim an hoooooooop en üst kata. herşey sil baştan. üzerine sıçarım böyle senaryonun ben. ama o benim üzerime sıçıp şifonu da çekti çoktan. böyle boktan lağımdan bir hayat işte.
yinede ne halin varsa gör diyemem sana şeker pembesi. kaşınıyorum çünkü. ıslak sopayla kaşısan belki geçer. sittir git bi çay koy ya diyemem. bilirim çay sevmezsin sen. o kendini biliyor. bak o dedim ya şimdi, o geldi aklıma. o kendini bilmiyor ama. kimse kimse için ölmez. ve kimse geri dönmez. sözlerimden mana çıkarma boşuna çünkü gözlerimde cümle yok şu an. suratım da ifade yok.
yine de kimseye sövemem. bakma küfürbaz olduğuma. tanıdığım en büyük yalancı benim. yalanlarım doğrularımı, keşkelerim iyikilerimi alt atmış durumda. böyle bir yaşam tarzı var mı lan? yok tabii. böyle tarzın üzerine sigara bile yakmam ben. üzerine sıçmam bile lan ben. sizde sıçmayın artık. ey insanlar! sıçmayın artık üzerime. medeni olun azcık.
29 Nisan 2013 Pazartesi
28 Nisan 2013 Pazar
döndü vurdu goool
size dünyada ki en yavşakça tribi söylim mi: "okuyan yok ama yazıyom yaaa"
bunu diyen insan ya şizofrendir ya da kendiyle barışık insandır. ama girdiği trip yavşakça ve gereksizdir. kendimle barışıyorum sanırım. neyse konumuz trip atmak (tütün fiyatları da arttı gene) ama yok lan herhangi bir konu üzerine yoğunlaşmıyacağım bu yazıda. benim vurgu yapmak istediğim trip atmaktan çok, tribe girmek. ikisi biraz farklı şeyler eylem itibariyle (kan, insanın üretebildiği en değerli şey bence) mesela tribe girmek şu aralar çokça yaptığım birşey. belki de ezelden beri yaptığım şey buydu ama farkında değildim. paranoya nöbetleri sandığım şey belki de başlı başına tribe girme olgusuydu. tribe girmek sağlığa zararlı bir eylem. psikolojik olarak yani. sürekli ota boka nemlenip tribe giren insanın hayatla, insanlarla, kendiyle alıp veremedikleri vardır. ama iyi çocuktur özünde. bir anda parlar. sonra söner gider. 3-5 saniyelik tribal müzik esintisi gibi düşün (kuluplerde insanlar manyak gibi eğleniyor lan) gelip geçici birşey yani.
bir de tabi şu meşhur kezban tripleri var. o trip atmaya giriyor işte. benim pek beceremediğim birşey. aaa tabi canım kimse beceremez zaten dimi. okumaya, yazmaya gelince bütün insanlar özünde gayet erdemli ve su gibi aziz varlıklardır zaten. yaşamaya gelince neden yarak kürek davranışlar sergiliyorsunuz peki? çünkü yaşamak evdeki hesaba hiç bir zaman uymaz (yarı-otomatik silah alıcam ama saklamaya yerim yok) insanlar programlanmış makineler gibi hareket edemez hiç bir zaman. twitterda orda burda gördüğünüz insan profilleri 19. yüzyılda yaşayan, elinden piposu düşmeyen, sürekli hayatı daha yaşanabilir kılacak fikirlere imza atan, gayet munis, şeker mi şeker, dünya tatlısı tombiş amcalar gibi yaşayan insanlar sanırsın. Ama Öyle Değil! öyle değil işte! yaaaa. bunu da sanki yüzyılın tespitiymiş gibi lanse etmekten dolayı kendimden tiksindim şu an. derhal bi sigara yakıp ciğerlerimi cezalandırmalıyım. ordan da beynime ultimatom vermiş olurum (gittiğim tek konser sansar salvo konseriydi lan) böylelikle cezayı vucüduma eşit şekilde uygulamış olurum. evet dostum ben adalete önem veren bir bireyim. adaletli olduğum söylenemez. ama adaletliyim. kendime dair yaptığım tanımlamaların hepsi yanlış. bu yanlışların hepsi başkalarının doğruları. biliyorum anlamadın. bende anlamadım. öğretici bir yazı olmadığı kaçınılmaz bir doğru (gta vice city diye bi oyun var lan) bak bu hepimizin doğrusu mesela. peki ya senin doğruların, benim yanlışlarıma doğru orantılıysa? yok bu sefer hiç anlamadım. neyse unut gitsin.
bak ne diycem. daha önce hiç, bir manivelanın insan hayatındaki yeri ve önemine dair düşüncelere daldın mı? dalmazsın tabi lan. manivela ne ki diyosun hatta içinden. sus itiraz etme pis samuray seni. manivela bu dünyada ki en önemli icatlardan biridir. sayısız hayat kurtarmıştır. toplumların gelişiminde büyük payı vardır. sanayi devriminin bir numaralı elemanıdır (ateşin var mı birader dediği için öldürüldü) bu manivela icat olmayaydı sanayi devrimi eksik kalırdı. Robert Fulton'dan tut Friedrich Engels'e, James Watt'dan aşırt Karl Marx'a, Nicola Tesla'dan çekiver Adam Smith'e nice cengaver ünlerini bu manivelaya borçludurlar. tabiii! azcık okoyun da ada molun aydınlağnın. sık sık banyo yapın, dişlerinizi günde 3 defa fırçalayın. he bi de parantezlere fazla takılmayın. üç noktalı cümlelerin de amına koyim. haaydi hayırlı traşlar.
20 Nisan 2013 Cumartesi
şiir teatisi (gözünüzle göremediğinizi, imleçle okuyunuz)
ve ben şarkımı dinlerken
şiirlerime geceleri eklerken
dönecek devranı beklerken
onlar zaten hiç olmadılar
yollar uzun ve darken
eşlik eden yancı çokken
şekilli denyolar üçgen beşgen
onlar zaten hiç düşünmediler
cebimde beş kuruş yokken
derken çıkagelir belalar hepten
derin suların dönekleri dertken
onlar zaten hiç sarmadılar
kader zarlarım hep yekken
rakı bana acı gelir sekken
tekken oynayamam ben tekken
onlar zaten hiç yaşanmadılar
amaçsızca karanlığa söverken
şafak vakti üzerime çökerken
aç kedileri boş sahilde döverken
onlar zaten hiç tutulmadılar
paranoya girdabında sekerken
şizofreni tarlasında ot biçerken
ben deli gömleğimi dikerken
onlar zaten hiç hissetmediler
silah almalıyım bi yerden
şarjörü bol mermili çelikten
ama yalandan değil gerçekten
onlar zaten hiç görmediler
gökyüzü bordoya çalarken
sen istasyondan geçerken
ben pusuya yatmış beklerken
onlar zaten hiç yenilmediler
bela mı reva mı derken
henüz senin için çok erken
tam zirvede yitip giderken
onlar zaten hiç olmadılar
şiirlerime geceleri eklerken
dönecek devranı beklerken
onlar zaten hiç olmadılar
yollar uzun ve darken
eşlik eden yancı çokken
şekilli denyolar üçgen beşgen
onlar zaten hiç düşünmediler
cebimde beş kuruş yokken
derken çıkagelir belalar hepten
derin suların dönekleri dertken
onlar zaten hiç sarmadılar
kader zarlarım hep yekken
rakı bana acı gelir sekken
tekken oynayamam ben tekken
onlar zaten hiç yaşanmadılar
amaçsızca karanlığa söverken
şafak vakti üzerime çökerken
aç kedileri boş sahilde döverken
onlar zaten hiç tutulmadılar
paranoya girdabında sekerken
şizofreni tarlasında ot biçerken
ben deli gömleğimi dikerken
onlar zaten hiç hissetmediler
silah almalıyım bi yerden
şarjörü bol mermili çelikten
ama yalandan değil gerçekten
onlar zaten hiç görmediler
gökyüzü bordoya çalarken
sen istasyondan geçerken
ben pusuya yatmış beklerken
onlar zaten hiç yenilmediler
bela mı reva mı derken
henüz senin için çok erken
tam zirvede yitip giderken
onlar zaten hiç olmadılar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)