11 Haziran 2017 Pazar

Herşey Yolunda

Mutluluğu uzaklarda aramaktan vazgeçmek ve özüne dönmek.
Mutluluk değildi sadece. Hayata dair her ne varsa uzaklarda aramakla geçti uzunca bir süre.
Anladım ki fazla değişik bişey yok. 
İnsanoğlunun olduğu her neresiyse, diğeri onun alıntısı.
İnsan, her yerde aynı insan. Hedefler aynı. Hayaller birbirine paralel.
Amaçlar ve araçlar karıştırılmış olsa da. Aynı!

Benim bu arayışlarım bir manasıyla da kaçmaktı.
Beladan uzak durmak. Çamurdan, pislikten kaçmaktı.
Artık anladım ki kaçmak anlamsız. İnsanın var olduğu her yerde potansiyel bir bela olacaktır.
İnsan diyorum zaten... çamurdan yaratılmadık mı?
O halde rengi, verimliliği, kokusu ne olursa olsun çamur her yerde çamur.
İnsanlardan bir süreliğine tamamen kaçmak mümkün ancak hayatımın geri kalanını ilerletebilmek için tüm süreliğine tamamen kaçmış olmak mümkün değil. 
Bu yeni anladığım bir şey değildi. 
Sadece o "süre" doldu artık.
Kaçamayacak noktaya gelmiş bulunmaktayım.
İnsanların arasına karışma vakti gelmiştir.

Sokağın sonsuz oksijen dolu ayrıntısına dalıp gitmenin zevkini ciğerlerime kadar hissediyorum.
Kendime dahi itiraf etmekten korktuğum sanal hayattaki hiçliğimden vazgeçiyorum.
Sen hiç, hiçlikten vazgeçtin mi? Bu biraz tuhaf da olsa böyle. 
İnsanların sanal da olsa profilleri vardır hani. Yapay ve hayali var olma şekilleri. 
Olmak istediği insanı görürsünüz o profillerde bilirsin işte. Kendisi değildir aslında.
Olmak istediğim bir insan yoktu kafamda. Olmadı hiç. Kendimden memnundum zaten.
Kendiminse insanlarla paylaşabileceğim kayda değer bir hayatım yoktu.
O yüzden bir hiçlikten ibaretti sanal profilim...

Benim amacım ezelden beri basitti. YALNIZ ÖLMEMEK.
Yalnız ölmemek için yalnız yaşamaktan kurtulmam gerekiyordu öncelikle.
Yavaş ve emin adımlarla amacıma doğru yürüyorum artık.
Yalnızlık, paylaştıkça yok olur ya hani, paylaşıyorum artık 
Ekmeğimi, çayımı, sigaramı
Sevinçlerimi, üzüntülerimi
Dost biriktiriyorum artık, kötü gün dostları
Eski dostlarımı geri kazanıyorum
Yıllardır köşe bucak kaçtığım sağda, solda, alt sokakta birlikte yaşadığım ama gözlerimi kaçırdığım, kulaklarımı kapadığım eski dostlarım...

Özüme dönüyorum. Ne olacak ben de bilmiyorum ama artık kaçmıyorum
Günahıyla sevabıyla, eyvallahı maşallahıyla, mahallenin delisi mahallesine geri dönüyor.
Kaçmaktan, görmemezlikten o kadar büyütmüşüm ki hasretini içimde doyamıyorum yollarında yürümeye. Bu mahalle benim diyorum yaa. Acısıyla tatlısıyla kabullendiğim büyüdüğüm mahalle
İyi bakarsan iyi kötü bakarsan kötüdür. 
Önceden karanlıklarla andığım bu mahallede ufak bir ışık hissetmekle başladı herşey
Şimdi o ışığı daha da büyütmeli

Bir daha bırakmak yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder