17 Eylül 2011 Cumartesi
cezasız suçlar
belalarım. öteki hayatım. bir şekilde hayatına girmem gerek. hırsız olsam evine girsem mesela. bile bile yakalansam. heh! işte şimdi umrundayım galiba. başardım lan. beni yetkili mercilere şikayet etmen gerek. peki aşkta hak hukuk yok mudur. kalbimi çalıp, duygularıma tecavüz ederken üstüne psikolojimi gasp edip, hayallerimi öldürdüğün için ben seni kime şikayet etmeliyim? doğru ya bunların hiç biri elle tutulup gözle görülmeyen şeyler. kahretsin yine yanıldım
doğal afet hıçkırığı
el ele tutuşup sahilde volta atarken yanındaki sevgilinle aklına gelmeyeyim hiç
o kadar unutki beni hatırlayıp çoktan unuttum bile demesin zihnin
kayalıkların ardında pusuya yatmış haldeyim
kelebek bıçağı dusturuyla ani bir sıçramayla çıkıvereyim önünüze
çocuk hiç bozuntuya vermeden kabarıp delikanlı kesilsin
koruma iç güdüsüyle tavan yapan vücudu istemsiz şekilde bana yönelsin
o an yatıştırma çabalarınla sakinleştirmeye çalışırken sözlerinle
ikilemde kalan kararsız bitirime salvolar yağdırayım
deprem olup ayırayım ellerinizi birbirinizden
sis olup perde çekeyim aranıza
yağmur olup bozayım saçlarını
huşu içinde okşayamasın bi daha
sel olup dokunayım sana
başka yönlere akıtayım ikinizi
feryat ederken ölüm korkusuyla ölümün olup kavuşayım sana
o kadar unutki beni hatırlayıp çoktan unuttum bile demesin zihnin
kayalıkların ardında pusuya yatmış haldeyim
kelebek bıçağı dusturuyla ani bir sıçramayla çıkıvereyim önünüze
çocuk hiç bozuntuya vermeden kabarıp delikanlı kesilsin
koruma iç güdüsüyle tavan yapan vücudu istemsiz şekilde bana yönelsin
o an yatıştırma çabalarınla sakinleştirmeye çalışırken sözlerinle
ikilemde kalan kararsız bitirime salvolar yağdırayım
deprem olup ayırayım ellerinizi birbirinizden
sis olup perde çekeyim aranıza
yağmur olup bozayım saçlarını
huşu içinde okşayamasın bi daha
sel olup dokunayım sana
başka yönlere akıtayım ikinizi
feryat ederken ölüm korkusuyla ölümün olup kavuşayım sana
_
bir çay bahçesinde oturmuş bişeyler içerken
garsonun getirdiği bardak olmaktı hayalim
yazın sıcağında kurumuşken dudakların
su içmek en tabii isteğin olacak
yudumlarken azar azar suyunu
gözlerine bakıp gülümseyeceksin onun
bense kıskançlığımdan çatlayıp kırılacağım o an
öyle bir hasar olacakki bu
dudakların yara bere içinde kana bulanacak
ve bir daha öpüşemeyeceksin tutkuyla
garsonun getirdiği bardak olmaktı hayalim
yazın sıcağında kurumuşken dudakların
su içmek en tabii isteğin olacak
yudumlarken azar azar suyunu
gözlerine bakıp gülümseyeceksin onun
bense kıskançlığımdan çatlayıp kırılacağım o an
öyle bir hasar olacakki bu
dudakların yara bere içinde kana bulanacak
ve bir daha öpüşemeyeceksin tutkuyla
13 Eylül 2011 Salı
çatlatmayı seviyorum ben
çatlamak. insanları çatlatmayı. hasedinden çatlasınlar istiyorum. bu aralar yeni hobim iyi dinle. bi hikaye uydurup onları bu yalana inandırıp merak edip sorgulamalarını istiyorum. çaresizlik içinde kıvranmalarını. çünkü bana bunu çok yaptılar. intikam almaya bi yerden başlamak gerekir öyle değil mi? film senaristi falan değilim lan. sade bi bireyim. silahım beynim. akıl değil beyin. vasat bir iq seviyesiyle bile yapılabilir bu. delinin bi kuyuya taş atması gibi. insanların hoşuna gidiyor bu. kimi insanların. merak onların yaradılışlarında var. gizem gizem gizem. sayıklamıyorum bu istediğiniz şey.
9 Eylül 2011 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)